Varikoselin tedavisi cerrahidir ve varikoselektomi operasyonu olarak adlandırılır. Erişkin erkekte varikoselin tedavi endikasyonları: Klinik olarak varikosel varlığının tespiti, sperm parametrelerinde etkilenme (Sayı azlığı ve/veya hareket azlığı ve/veya şekil bozuklukları), normal yolla gebeliğin 1 yıl boyunca oluşmaması ve kadın faktörü bulunmamasıdır. Klinik varikosel varlığı durumunda testiküler ağrı şikayeti de bazı erkeklerde tedavi endikasyonu olabilir. Adelosan varikosel de ise operasyon karşı (genellikle sağ testise oranla) testise oranla testiste 2 mL veya daha fazla küçülme, kıvamında yumuşama olması, grade 3 varikosel varlığında önerilebilir.
Varikoselin cerrahi olarak tedavisi için klasik inguinal açık cerrahi, laparoskopik cerrahi, radyolojik embolizasyon ve subinguinal mikroskobik cerrahi yöntemler kullanılabilir. Günümüzde ise genel olarak kabul gören subinguinal mikroskobik cerrahi yöntemdir.
Cerrahi olarak kord elemanları arter, ven ve lenfatiklerin ayrımı rahatlıkla yapılarak arter yani testisi besleyen damarın zarar görmesi engellenmiş olur. Operasyonda amaç genişlemiş venlerin ayrımı ve tümüyle bağlanmasıdır. Bu nedenle mikroskop altında kord içerisindeki venöz yapılar ve kord dışındaki geniş venler rahatlıkla bulunup bağlanır. Bu operasyonun başarı ihtimalini arttırır. Nüks varikosel olarak adlandırılan esas itibari ile operasyon sırasında var olan venlerin gözden kaçırılması ihtimali en aza indirilmektedir.
Bu soruya cevap vermek için yapılmış pek çok çalışma yapılmıştır. Genel olarak semen kalitesinde (sayı, hareket ve şekil) ortalama operasyon sonrasında %70 oranında artış görüldüğü bildirilmektedir. Semen parametrelerindeki iyileşme operasyon öncesi sperm kalitesi ile orantılıdır. Yani operasyon öncesi çok düşük kalite (sayı, hareket, morfoloji) olan bir erkekte operasyon sonrası ileri derece iyileşme beklenmez.
Sperm yapımı 3 ay sürdüğü için operasyondan en az 3 ay sonra semen analizi ile kontrol yapılır. 6-12 aya kadar sperm parametrelerinde gelişme görülebilir.
Bu konuda da kontrollü veya kontrollü olmayan pek çok çalışma mevcuttur. Bir çok çalışma %20-50 oranlarında gebelik oranlarında artış bildirmektedir. Kontrollü çalışmalarda ise varikoselektomi yapılan gurupta yapılmayan kontrol gurubuna oranla 2 katı gebelik oranlarında artış olduğu gösterilmiştir (%35 vs %15-20).
Yapılan bir çalışmada 200 varikoselektomi uygulanan erkekte 2 yıllık izlem sonrası %50 gebelik oluştuğu gözlenmiş. Gebelik gerçekleşen çiftlerin %60’ında erkeklerin operasyon öncesi sperm sayısının 5 milyon/mL üzerinde olduğu, sperm sayısı 5 milyon/mL ve altında olan erkeklerin eşlerinin %8 oranında gebe kaldığı bildirilmiştir. Bir başka çalışmada ise total motil sperm sayısı 5 milyon/mL üzerinde olan erkeklerin varikoselektomi sonrası gebelik oluşturma ihtimalinin yükseldiği belirtilmiştir.
Son yıllarda yapılan çalışmalarının bazılarında azoospermi olgularında varikoselektomi sonrası sperm çıkışı olabileceği gösterildi. Ancak fayda gören erkeklerin özellikle patolojik değerlendirmelerinde spermlerin spermatid düzeyinde matürasyon duruaklaması veya tubullerde çok az sayıda spermatozoa görüldüğü (hipospermatogenez) saptandı. Erken evre matürasyon duraklaması veya germ hücre aplazisi olan erkeklerde operasyonun sperm çıkışı sağlamadığı bildirildi.