RIF’in (Recurrent Implantation Failure) tanımı hakkında fikir birliği olmadığından sıklığını tam olarak söylemek mümkün değildir. Bir tanım yapacak olursak “Her transferde yeterli kalite ve uygun sayıda embriyo verilmesine rağmen, ardı ardına yapılan 2 veye 3 tüp bebek denemesinde başarı sağlanamaması” olarak tarif edebiliriz.
Tüp bebek denemelerinde gebelik oluşması 3 faktöre bağlıdır:
Sağlıklı embriyo,
Embriyonun tutunabileceği sağlıklı bir rahim ve rahim iç zarı (endometrium),
Embriyonun atravmatik transferi.
Başarısız denemelerden sonra gözden geçirilmesi gereken faktörler şunlardır:
Anatomik nedenler:
Rahim içindeki yapışıklık, perde, polip, myom gibi anormallikler RIF nedeni olabilir. Bunlar ultrason, HSG veya histeroskopi ile tespit edilir, histeroskopi ile düzeltilir.
Tüplerdeki iltihabi sıvılar (Hidrosalpenks) rahim içini etkileyerek embriyonun tutunmasını engeller. HSG adı verilen rahim filmi ile tespit edilebilir. İltihap birikimi ultrasonda görülecek kadar çok ise gebelik oranları yarı yarıya düşer. Tüpün alınması veya kesilerek rahimle ilişkisinin kaldırılması yeterlidir. Mümkünse laparoskopi ile yapılması tercih edilir.
Endometrium:
Endometrium rahim iç duvarını kaplayan, yumuşak, özel bir dokudur. Her ay embriyonun tutunması için hazırlanır, gebelik oluşmazsa adet kanaması olarak atılır.
Bu doku en çok düşüklerden sonra yapılan kürtaj ile zarar görür. Bazı enfeksiyonlar veya rahim içine yapılan girişimler de zarar verebilir. Endometriumda oluşan yapışıklıklar histeroskopi ile düzeltilebilir.
Adenomyosis adı verilen hastalık da tutunmayı engelleyebilir. Adenomyosis endometrial dokunun rahimin kas tabakası içine sızmasıdır. Uzun süreli baskılama sonrası yapılan transferle iyi sonuçlar alınmaktadır.
Embriyonik faktör:
Çiftlerdeki kromozom anomalileri, sperm DNA hasarı, kalın zona ve yetersiz kültür ortamları embriyo tutunmasını olumsuz etkileyen faktörlerdir.
RIF çiftlerinde kromozomal anomali sıklığı %2,5’dur. Translokasyon, mozaisizm gibi transferden önce tespit edilebilen bir anomali saptanırsa preimplantasyon genetik tanı (PGT) yapılması gerekir. Sağlam embriyolar seçilip transfer edilir.
PGS ( Preimplantasyon genetik screening) ise çiftte saptanan belli bir kromozomal anomali olmadığı halde embriyoların kromozom sayı ve kuruluş yönünden incelenip sağlam olanların seçilmesidir. Eskiden kullanıldığı hali ile, 3. Gün embriyosunda 5,7 ya da 9 kromozom incelenerek uygulandığında gebelik oranlarını arttırmadığı görülmüştü. Günümüzde 5. Gün embriyosunda tüm kromozomlar incelenerek uygulanabilmektedir.
Embriyoların etrafını çeviren ve rahime tutunmadan önce açılan bir zar vardır (Zona pellucida). Bu zarın suni olarak zayıflatılması veya bir delik açılması “Assisted Hatching” olarak adlandırılır. Tekrarlayan başarısızlıkları olanların yanı sıra zona kalın görüldüğünde veya ileri yaşlarda yapıldığında tutunma olasılığını artıran bir işlemdir.
İyi embriyo gelişimi için, optimum kültür ortamı gereklidir. Embriyo gelişimi kötü olduğunda özel bazı kültür ortamlarının kullanılması veya Co-culture faydalı olabilir. Otolog endometrial co-culture, kadının kendi endometrium dokusundan hazırlanır. Yapay rahim diye anılan bu tekniğin faydası halen tartışmalı olmasına rağmen özellikle tekrarlayan başarısızlığı olanlarda iyi sonuçlar verebilmektedir.
Daha önceki denemelerde sonuç alamayanların şansı blastosist transferi ile de artabilir. Blastosist yumurtanın döllenmesinden 5 gün sonra erişilen, doğal hayatta embriyonun rahime tutunduğu aşamadır. Yeterli sayıda embriyo olduğunda sağlıksız olanların elenmesi sağlanmış olur. Ancak embriyoların 2 gün fazla laboratuvar ortamında tutulması onların gelişimini olumsuz yönde de etkileyebilir. Az sayıda embriyo olduğunda fayda/zarar değerlendirilmesi yapılarak karar verilmelidir.